18 Nisan 2010 Pazar

İngiLizce NickLer ve AnLamLarı

I’m just a girl with a crush on you


(ben sadece sana aptalca bir aşkla bağlı bir kızım)



Love me,cause inside I’m slowly dying call me, don’t you know that my heart is crying?

(Sev beni,çünkü içten içe yavaşça ölüyorum Seslen bana,kalbimin ağladığını bilmiyor musun?)



Look into my eyes, you will find sadness and loneliness Just look inside my soul, i’m feeling so empty, empty…

(Gözlerime bak,yalnızlığı ve üzüntüyü bulacaksın Sadece ruhumun içine bak, çok boş hissediyorum,boş…)



Baby Everytime you touch me I become a hero I’ll make you safe No matter where you are And bring you

(bebeğim bana her dokunduğunda bir kahraman olurum seni koruyacağım nerede olduğun önemli değil seni getireceğim)



All the souls that would die just to feel alive But I’ll never let you go If you promised not to fade away

(Tüm ruhlar ölebilr,sadece canlı hissedenler Ama asla gitmene izin vermeyeceğim Eğer söz verdiysen solup gitmez)



See you at the bitter end From the time we intercepted Feels more like suicide…

(Acı sonda buluşuruz Yollarımız kesildiğinden beri İntiharmış gibi geliyor)



I know, the past will catch you up as you run faster

(bilirim ne kadar hızlı koşarsan koş geçmiş seni yakalayacak)



Here in the darkness I know myself Can’t break free until I let it go Let me go

(Burada karanlık çöktüğünde,kendimi tanıyorum Gitmeme izin verinceye kadar beni özgürce koparamazsın Gitmeme izin ver)

1 yorum:

  1. yorum yapmak isteyen arkadasLar yorumLama biçimi'ni anonim yaparak yorum yapabiLirLer....

    YanıtlaSil